Tarihin, kralların fermanlarıyla yazıldığını, geleceğin ise şirketlerin bilançolarında şekillendiğini sanıyorsun. Bir yanda kılıçların şakırtısı, diğer yanda neon ışıkların vızıltısı... Peki ya tüm bunlar, tanrıların bile unutmaya cüret ettiği kadim bir savaşın soluk bir yankısından ibaretse?
Bu sayfalar, bildiğin haritaların ötesine bir davettir. Burası, gerçeğin fısıltılar halinde yaşadığı yer.
Burada, zamanın bir para birimi olduğu paslı, yeraltı şehirlerinin hikayelerini bulacaksın. Ve o şehirlerin en tepesindeki "ölümsüzlerin", ömürlerini kimlerin çalınmış hayatları üzerine inşa ettiğini öğreneceksin.
Burada, medeniyetin dışladığı bir Ork'un damarlarında aslında hangi soylu kanın aktığını veya bir Thiefling'in çarpık bedeninin, hangi ilahi kibirin başarısız bir eseri olduğunu keşfedeceksin.
Tanrılar sustu. Onların Işığı ve Kaosu artık sadece birer efsane. Ama evrenin en dibindeki o kanayan yara, Stygra, hala orada. Ve unutulanlar, yeniden hatırlanmayı bekler.
Bu sayfalar bir ansiklopedi değil. Bu, bir yapbozun dağılmış parçaları. Her bir isim, bir sırrın anahtarı.
Şimdi sor kendine: Gerçeğin ne kadarına hazırsın?
Derinlere inmeye başla.
Yorumlar